Advertisement

Boş Zamanda İzlemelik 5 Dizi



Diziler ve Netflix Sarmalı - İzlenmesi Gereken 5 Dizi 

Evde kalmaya devam etmemiz gereken bu pandemi sürecinde vaktinizi keyifli geçirmeniz için izleyip beğendiğim birkaç diziyi önermek istedim. Uzun süredir dizi izlemiyordum fakat bir izlemeye başlayınca bağımlılık halini alıyormuş açıkcası :D. Her gün 1 bölüm diye kendimi kısıtlamaya çalışsam da önüme gelen dizilerin baya iyi olduğunu söylemeden geçemeyeceğim!
Rush hariç diğer tüm diziler Netflix yapımı durumundalar.
Sanırım Netfliks bir Türkiye’yi dizi konusunda basite indirgemeyi tercih ediyor. 
Sitemimi de dile getirdiğime göre devam edebilirim(Gerçi bu biraz tavşan dağa küsmüş dağ çokta tın durumu oldu ama neyse)



1. It’s Okey to not be okey diğer bir ismiyle Physico not be okay

Oyuncu seçimi bir harika!
Dizinin her bir bölümü bir film kalitesinde çekildiği aşikar. Oyuncuların kıyafetlerinden tutun, mekan planlaması ve dekorlarına, hikaye akışından, karakter arasındaki ilişkiye kadar her şey kusursuz! Olay örgüsünün gizemi neredeyse son bölümlere kadar canlı tutulmuştu. Senaryodaki ince detaylara ise hayran kalmamanız mümkün değil.
Vıcık vıcık aşk dizileri ya da kodaman dolu aksiyon dizilerini sevmeyenler, içinde hem psikolojik gerilim hem gizem hem de eğlence olsun isteyenler için birebir bir yapım.
Başroller Kim So Hyun ve Soe Ye Jin(kendisini ilk bu dizide izlesem de diğer yapımlarına mutlaka göz atacağım, izleyeni büyüleyen bir oyunculuğu varmış hayret ettim kendisine) ortaya kendini izlettiren bir atmosfer çıkarmışlar. Dizide ana karakterin mesleği gereği yazdığı çocuk hikayeleri ve yine hikayeleri tamamlayan illüstrasyonlar tüylerinizi diken diken edecektir. Yakında Netfilix’te yayına girecek olan diziyi sen nereden izledin derseniz orasını Google’a sorun derim :/ Netflix’e Üyeliğim var ama sırf Türkiye’ye açmadıkları için bölümleri ancak Kore TV ekranlarında yayını bittikten sonra görebileceğiz. O yüzden Netflix’ten, eziyet çekmeden izlemek isteyenler Ağustos ayı yaklaşan yapımlarına göz atıp diziyi bulabilirsiniz.


2. Rush - Hazır Lucifer’ın Yeni Sezonu Gelirken Tom Ellis İzlemeyelim mi?

Bu diziyi Instagram’dan takip ettiğim bir arkadaştan görüp başladım. Tom Ellis gerçekten dolu bir insan gibi geliyor bana. Yani sonuçta oyuncuları sadece ekranda ve canlandırdıkları rol kadar görüyoruz ve tanıdığımıza kanaat getiriyoruz. Fakat Tom Ellis’te bunun üstünde bir şeyler var. Entellektüel bir havaya sahip. Kendinden emin ama bu emin olma şekli kendini beğenmişlikten çok uzak. Kamera arkalarını her izlediğimde babacan ve güleç birisi olduğunu düşünmeme neden oluyor. Böyle insanların hak ettiği değeri görmesi gerek bence çünkü Rush dizisi bekleneni veremediği için ilk sezon sonrasında yayından kalkmış! Yuh dedim cidden. E Lucifer’a gelirsek o da ekrandan kalkarken halk ayaklanması gibi fanatikleri ayaklanınca Netflix ben bunun ekmeğini yerim deyip satın almıştı. Ama biliyorsunuz ki o da bu sezonu final olarak ilan etmişti fakat ne hikmetse vazgeçmiş? Ee geçer tabi elinde doğru düzgün yapım mı var? Senaryoları abidik gubidik aşktan sırılsıklam bir hale getirirse sonu bu olacaktır.
Lucifer üzerine dizi çekiyorsun ama ne hikmetse bir aşk üçgeni beşgeni altıgeni arasında koşturup duruyorsun. Umarım bu sezon bir halta benzer de Tom Ellis’i daha uzun süre izleyebiliriz. Neyse ya Lucifer derken Rush’ı unuttuk. Dizi bir doktorun zengin ve ünlü simalara sunduğu özel hizmetlerin çerçevesinde ilerliyor. İçine aşk ve iş ilişkilerinin zerk edildiği hızlı ilerleyen bir akışa sahip. Bazı yerlerde yoh artık desenizde bir DOKTORLAR olamayacak bu yapımımızı izlemenizi tavsiyede ederim. Zaten hepi topu 10 bölüm bölümlerde ortalama 40-50 dk.



3. The King: Eternal Monarch

Yine bir Kore yapımı ve Yine Netflix eziyeti. Bu yeni midir nedir bilmiyorum ama güncel dizi takip ettiğimde fark ettim ki Kore’de diziler TV’de ve Netflix’te aynı anda haftalık 2 bölüm olarak yayınlanıyor. Yani niye? TV içinse Netflix’e niye üye oluyoruz? Ya da Netflix yapımcıysa neden TV ekranları?
E iki tarafta para kazansın istedikleri için böyle bir yola gittikleri bariz. Bu sayede TV’de belki izlemeyecekleri bir yapımı Netfilix’te izleyebilir ya da tam tersi olan kitleyi TV’de tutabilirler.
Yine gevezelik yaptım diziyi unuttum. The King yani Lee Min Ho’nun çocukluğunda yaşanan bir suikast ile başlayan film tadında dizi biraz yavaş bir kurguyla ilerliyor.
Fantastik bir hikayeyi işliyorlar. Bir flüt öyle bir güce sahipki evrenler arası geçişi sağlayabilir ve ölümsüzlüğü elinizde tutmanıza kadir olabilir. Zaten her şey bu flüt aşkından başlayıp yine bu flütün gazabıyla son buluyor.
Netfliks gene bu yapımda da neden bizde çekilen diziler bu kadar özensiz ki dedirtiyor!
The King Eternal Monarch’ın çekildiği mekanlar, efektler, oyuncuların seçimi, kıyafetlerden kullanılan araçlara kadar her şey oldukça özveriliydi. Hikaye iki farklı dünyada yaşayan ama birbirilerine aşık olan çiftin, suikasti araştırması ve beraber olmanın yolunu bulmak için uğraşmaları ile şekilleniyor. Çok aksiyon meraklısı değilseniz, sır perdelerini aralamayı seviyor ve fantastik hikayelerden hoşlanıyorsanız bir bakın derim.



4. Mad Dog

Aksiyon!
Gizem!
Şiddet!
Adalet Arayışı!
Dram!
GEL VATANDAŞ GEL!
Ne ararsan var diyeceğimiz MAD DOG ile karşınızdayım.
Dizi yayınlandığı dönem büyük ses getirmiş. Yine Kore yapımı! Ama Kore yapımı değince insanlar hemen ay korecan mısın sen diyor e buna gıcık olmadan geçemiyorum çünkü dizileri hem çok çeşitli hem de derin bir senaryo ile yapıyorlar. Mad Dog’da bunlardan birisi.
Dizide trajik bir İntihar Eylemi yapan pilot ve bu intihar eylemi ile kabusa dönen hayatlar konu alınıyor. Adalet ve gerçek arayışı o kadar hararetli işlenmiş ki izlerken o neydi bu kimdi aman bu nereden geldi bu nereye gitti derken buluyorsunuz kendinizi. Gizem son bölümlere kadar havada kalıyor ve adalet için karakterler kadar sizde arayış içine giriyorsunuz.
Oyunculuklar ise şahane! Hikaye enfes.
Kısacası izleyin izlettirin. Çünkü bu tarz devlet içerisindeki pis elleri ve doğru gibi gözüken yanlışları irdeleyen hikayeler aşk hikayeleri kadar çok işlenmiyor. Bu tarz yapımların izlenmesi benzerlerinin gelmesi için umut doğuruyor.


5. Warrior Nun

Netfiliks netfiliks!
Fantastik deyince aklıma Hakan Muhafız’da kırılan kol efekti geliyor. Gerçi Warrior Nun’da Şeytani karakter yaratımı, kırık kol vakasının bir benzeri olmuş. Yani o ne biçim bir canlandırmadır, tövbe
estağfurullah senin yüzüne ne olmuş dedirtmedi değil hani! Onu bir kenara atarsak hikaye güzel. Ama 10 bölümlük sezonda baş karakterin 6 bölüm kaçması da biraz kabak tadı verir gibi olmuştu.
Ama bunu da gerçekçiliği arttırabilmek için yaptıklarına inanmak istiyorum. Sonuçta hayattayken belden aşağısı felçli olan bir kız çocuğu fantastik bir olayla diriliyor ve ikinci bir hayatla yüz yüze geliyor. O yüzden çok takılmadım, ana karakterin arkadaşlık ve aile kavramlarını anlamaya çalışması savaşçı rahibe rolünü kabullenişi eğlenceliydi.
Yüzyıllardır sıra gelen bir geleneğin. Vatikan eli ile şekilllendirilip bir yol haline getirilmesi ve kadınların aile boyu şeytanlara karşı savaşmak için eğitilmesi konu ediliyor. Çok çok farklı bir mevzu değil ama ilginç detaylarla izlenir hale getirmişler. Sezon finalinde e bu neydi şimdi dediğim tam o son kısma sesleniyorum buradan: Neden? Hayır yani neden? Çok mu gerekliydi? :D Sanırsın zombi istilası!
Çok saydırdım biliyorum ama elimde değil bazen senaristler sanki ne yazdıklarını unutup bölümün sonuna ay bu fikirde güZel dururmuş diyip yeni bir hikaye ile taçlandırıveriyor. Warrior Nun, hikayesi için izlenir. 10 bölüm zaten(Rush’tan copy paste yapar gibi oldum kusura bakmayın) 30-40 dakikacık :)


Tavsiyeler köşemizden bugünlük bu kadar! 


Umarım izleyip keyifleneceğiz diziler olur. İçlerinden izledikleriniz varsa yorum olarak yazmayı unutmayın. Bunlar da ne be! Benim izlediklerim daha güzel diyorsanız yorumlara beklerim. Öyle söyleyip geçmekle olmaz! :D
Şimdilik hoşçakalın!

Yorum Gönder

0 Yorumlar