HAYATINIZI DEĞİŞTİRECEK 7 BELGESEL!

İZLENMESİ GEREKEN BELGESELLER - #1#

Belgeselleri oldum olası severim. Özellikle vahşi doğa belgesellerini sevsem de insanı, yaşayış koşullarını, farklı hayatları konu alan belgeselleri de bol bol izlemeye çalışıyorum. Bunu yapmaya üniversitede bir öğretmenimin katkısıyla başlamıştım.

Öyle harika belgeseller var ki!

İzlerken, o insanlar gibi hissediyor, bazen gülüyor bazen ağlıyor bazen heyecanlanıyorsunuz. Tabi bu yönetmen ve kurgunun kalitesiyle alakalı. O insanlara ait hikayeleri ekranlara nasıl taşıdıkları, bunu yaparken hangi düşünceyi ön plana çıkardıkları da önemli bir yer kaplıyor. Çünkü izlediğiniz şey uydurma bir şey değil. Kimse kafasında kurgulayarak ortaya koymamış. Onlar tamamen gerçekler. İzlediğimiz hayatı yaşayıp o güne gelmişler. Belki bizimle aynı noktalarda yürümüş, benzer şeyler yaşamış o insanlar. Bu yüzden farklı bakış açıları elde etmek için kesinlikle başvurmanız gereken kaynaklar belgeseller.

Belki de küçümsediğiniz belki başınızı çevirip geçtiğiniz o hayatlar sandığınız gibi değildir? Belki at gözlükleri vardır gözünüzde ve bundan haberiniz bile yoktur? Özellikle teknoloji çağı diye diye insanların birbirine bakmaktan aciz hale getiren aygıtlar tüm hayatınız haline gelmişken kim aksini iddia edebilir?
Cemil Meriç'in çok sevdiğim bir cümlesi var: "Yalnız bir tarafını görmek hiçbir şeyi görmemektir." Öyle doğru bir söz ki. Sadece kendini doğru nokta olarak tanımlarsan diğer insanların hayatında ki değerini ancak kendin kadar ölçebilirsin.

Çok uzattım biliyorum. Ama bazen sokakta temizlik yapan bir görevliye kolay gelsin demek yüzünü güldürebilir(deneyin kesinlikle gülümserler, teşekkür eder iyi günler dilerler, çöplerdeki kağıtları ayıklayan kağıt toplayıcılarına kolay gelsin dediniz mi hiç? Ben defalarca dedim her seferinde yüzlerinde bir şaşkınlık ifadesi oluşuyor, ardında korkak bir gülümsemeyle sağolasın abla diyorlar. Çünkü görünmez hale getiriyoruz o insanları. Yanı başımızda insanı görmeden geçiyor, çarpsak küfür ediyor, korna çalıyor, üzerine sürüyor akıl sahibi olan bir canlıyla tezat düşecek seviyesizlikte hareketlerde bulunuyoruz.

Çevrenizdeki insanlara bir kolay gelsin demek, bir günaydın, iyi günler demek çok zor olamasa gerek. Bir köpeğin başını okşamak, kapınıza bir kap su koymak, kalmışsa biraz yemek bırakmak, bu denli zor olmasa gerek. Çevremize karşı duyarsızlaşmak ÇAĞDAŞLAŞMAK demek değildir. Teknolojik çağın gereği insanın kendine ve türüne yabancılaşması değildir. Lütfen bunun bilincinde olun, o bilinci taze tutacak belgeseller, filmler, argümanlar tutun yakınınızda. Bu sebeple sevdiğim bende iz bırakan başka başka düşünceleri sorgulatan birkaç belgeseli sizlerle paylaşmak istedim. Umarım bu belgeseller hoşunuza gider.