Biliyorsunuz Finlandiya eğitim sistemini değiştirdi. Ülke eğitim konusunda mükemmel ve buna rağmen değiştirme gereği hissetmişler! Bir arkadaşım Finlandiya'ya bir gönüllük projesi adı altında eğitim vermeye gitmişti. Orada eğitim verdikten sonra tekrar Türkiye'ye geldi ve orada ki eğitim sistemine cidden hayran kaldığını söyledi. Hayran olmasının sebebi de çocukların tamamen kendi kendilerine yetebiliyor olmasından kaynaklandığını belirtti. Yani bir öğretmen o çocuğu yönlendirmiyor buna gerek duymuyor. Çünkü o çocuk bu yaşta kendi kararları konusunda söz sahibi olmaya başlarsa, kendisine yetmeyi, kendi ihtiyaçlarını kendi başına giderebilmeyi başarabilmişse bu artık böyle devam eder diye açıklamıştı arkadaşım.
Ayrıca şuan bir çok ülkenin eğitim sistemi batmış durumda. Hatta hayaller ülkesi denen Amerika'nın bile. Bu kötü gidişi durduran ve en tepeye oturan Finlandiya buna rağmen eğitim sistemini yeterli bulmamış olmalı ki yeniden değiştirme kararı alıverdi. Sanırım birinci sırada olmanın daha da üstünde bir yeri bulmaya çalışıyorlar.
Yeniledikleri bu eğitim sisteminde ise artık klasik kimya, biyoloji, matematik gibi dersler olmayacak. Gerek duymuyorlar buna. Çünkü bu eski eğitim sisteminin 1400 yıllık olduğunu söylüyorlar ve teknoloji her gün değişirken, eğitim gibi önemli olan bir konu nasıl olur da yıllar yılı değişmez konusunu sorguluyorlar? Ki bu sorgulamaları bence de oldukça yerinde. Senede en az bir kere telefon değiştiren, teknolojiyi yetersiz bulan, o artık eski model dediğimiz şeyler göz önüne alındığında toplumlar için ölümcül öneme sahip bir konu hakkında nasıl olur da hiç değişikliğe gidilmez? Ama nedense eğitim ve yönetim sistemlerimiz hiç bir zaman değişmiyor. Hiç bir zaman değiştirme gereği duymuyoruz. Sanırım bunun nedeni içinde olduğumuz kültürel geçmişle alakalı. Bu sadece Türkiye için geçerli değil, tüm dünya ulusları da dahil bu duruma. Tabi Finlandiya'yı çıkarıyorum içlerinden. O farklı! Bende neden farklı olduğunu merak ediyorum.
Bu devleti diğer devletlerden ayıran şey ne? Neden bu kadar iyi bir eğitim sistemine sahipler?
Hemen bunun hakkındaki görüşlerimi size aktarayım.
1- Finlandiya iyi çünkü kendi eksiklerinin farkında. Çünkü kendini eleştirebilmeyi biliyor. İyi de ne alaka diyenler için söyleyeyim. Finlandiya dünyada birinci olmadan önce vasatın biraz daha üstünde sayılabilecek bir eğitim sistemine sahipti. Yani iyi değillerdi. Ama kendilerinin kötü yanlarını görebildiler ve iyileştirmek içinde ellerinden geleni yaptılar. Olduğun yerde saymak istemiyorsan bunu yapmaya mecbursun.
2- Öğrencilerine yani genç nüfusa değer veriyorlar. Bir toplumun ileride daha iyi bir konuma erişmesini istiyorsak temelde yer alan çocuklara yönelmemiz gerekiyor. Yedinde neysen yetmişinde de o olursun felsefesi tam da bu noktada işlev kazanıyor. Bir çocuk nasıl yetiştirilir ve eğitilirse o kaidede devam eder ve üstüne koyarak büyür. Bunun içinde çocukları ezber dolu bir eğitim sistemi içinde boğmamamız gerekiyor. Bu çocuk daha 6 7 yaşında ne kadar ezber yapabilir? Bu çocuğun öğrenmek için ilk önce kendine ait zamanı olabilmeli.
3- Finlandiya eğitim sisteminde ev ödevi bulunmamaktadır. Bu sayede evde zorunlu olarak yapması gereken bir aktiviteleri yok.
4- Okul ders saatleri kısa tutuluyor. Geçen gün izlediğim bir videoda günlük ders saatlerinin 3 ile 4 saat arasında değiştiğini söylüyordu Müdür. Bu 4 saatin içine yemek ile beden eğitiminin de dahil edildiği düşünülürse sadece 2 saatlik bir ders süreçleri var diyebiliriz. Düşünsenize çocukların okuldan sıkılmak için zamanları kalmıyor ki. Arkadaşları ve öğretmenleriyle eğlendikleri bir ortam haline geliyor okul.
5- Yeni eğitim sistemlerinde ise artık matematik kimya vb. dersleri oturdukları yerlerden görmek yerine yaşamın içine dahil olarak öğrenecekler. Örneğin sosyalleşme derslerinde bir kafe de çalışacaklar. Buda eğitim sürecini sınıftan yaşam alanına itiyor ve öğrenme sürecini aktif hale getiriyor.
Şimdi değinmek istediğim şeyse Türk eğitim sistemi. Kötülemek değil sadece aradaki farkları daha net görebilmek amacıyla yaptım bu tespitleri.
1- Maalesef oldukça ezberci bir eğitim sistemine sahibiz. Bu sebeple de öğrenciler sınavdan sınava konu ezberi yapıp sınava girdikten sonra da öğrendikleri her şeyi unutuyorlar. Bu yüzden de okulda öğrendikleri onlar için hiç bir zaman yeteri kadar değerli olmuyor.
2- Sınıftaki öğretmen otoritesi. Öğretmen isterse konuşur, istemezse konuşmaz. Örneğin konuşmak istemeyen bir öğrencinin zorla tahtaya kaldırılması. Bu bir çok kişi tarafından öğrencinin sınıfla kaynaştırılması yönünde kabul görse de öğrencinin psikolojik ve sosyolojik yönden daha fazla içine kapanmasına hatta derse ve öğretmene karşı nefret duymasına neden olabilir.
3- Öğretmenlerin verdiği eğitim kalitesi. Unutulmaması gerekir ki öğretmenler bizim ikinci ailelerimizi oluşturur ve onların verdiği eğitim ne kadar kuru ve araştırmak yerine ezberletmek üzerine olursa o kadar öğrenci gözünde değersizleşir. Bir hocam hep şunu derdi: Öğrenemeyen öğrenci yoktur, öğretemeyen öğretmen vardır diye ki bence oldukça haklıydı. Onun sayesinde dans etmeyi sevdim ve korkarak geldiğim derse gitmek için gün saydım.
4- Devlet okullarının özel okullarla aynı statüde yer almaması. Finlandiya'da tüm okullar aynı eğitim koşullarına sahip. Ama Türkiye'de devlet okulu tekdüze bir eğitimle öğrencilerini mezun ederken özel okullar İngilizce yanında artı bir yabancı dilden tutun, sosyal aktivitelere, hobilere kadar bir çok seçenek sunmaktadır. Örneğin keman piyano gibi müzik aletlerinin çalınması, yüzme gibi farklı sporların verilmesi bir devlet okulunda pekte mümkün olan faaliyetler değildir. E bunlar göz önüne alındığında iki farklı okul yapısından çıkan öğrenciler ister istemez iki farklı insan tipi ortaya çıkaracak ve toplumun sınıflarını oluşturacaklardır.
Demeye çalıştığım Finlandiya eğitim sistemini şu evrede zor fakat imkansız değil. Mustafa Kemal Atatürk bir sözü vardır: 'Öğretmenler gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır' Tam da onun dediği gibi bizlerin ikinci ailesi olan öğretmenlerimiz ne kadar ufuk açıcı, düşünmeye ve sorgulamaya yatkın olursa öğrencileri bu yolda ilerlemeye teşvik etmiş olurlar. Bu sayede halkın düşünce sistemindeki değişimi öğrenciler yani çocuklar üzerinden başlar ve daha iyi bir noktaya ulaşmamızda büyük bir katkıları olur.
Benim dileğim eşitlikçi ve sağlıklı bir eğitim sistemi elde edebilmemiz yönünde. Umarım er ya da geç buna ulaşabiliriz.
Meraklısı için Finlandiya eğitim sistemi hakkında izlediğim video aşağıda:
2 Yorumlar
Bizim daha çok fırın ekmek yememiz lazım bu konuda.
YanıtlaSilDüşüncenize katılıyorum fakat bu konuda umutsuz da olmak istemiyorum. Umutsuz olmazsak gelecek için bir şeyler yapmak isteyebilir bunun için adımlar atabiliriz. :)
Sil