ALIŞKANLIKLARIN ENGELİN Mİ? ENGELLERİNİN FARKINDA OL
Engeller sadece fiziksel ya da zihinsel olmak zorunda değil. Alışkanlıklarımız da bacağımızda ki prangaya dönüşebiliyor bazen. Yürütmeyen, nefes aldırmayan, öldürmeyen fakat yaşamaya yetecek kadar alan bırakmayan engeller oluşturuyorlar bizlere. Delilikle dahilik arasında sıkışıp kalmak gibi. Asla sorun olduklarını kabul etmiyorsunuz. Sigaranın verdiği alışkanlığa benziyor. Her yeni gün bırakacağınız, her yeni günün akşamında tekrar başladığınız. Çünkü kötü olsa da güvenilir olan bu. Rutinliğin verdiği güven hissi. Her gün değişmeden yapılan her hareket sonucu ne olursa olsun güven hissini tetikliyor, sakin kalınmasını sağlıyor. Rutin olan kötü olsa da yapılmaya devam ediyor.
Sabit olsun da ne olursa olsun diyor insan.
Oysa kötü bir eş, kötü bir iş, kötü bir gün tam bu tarz bir alışkanlığın doğurmuş olduğu engel çeşitlerinden birkaçı. Monotonluktan sıkılana kadar bekliyoruz, sabit olanın artık yeterli olmadığını hissedene kadar tekrarlıyoruz. Vazgeçmeyi, çemberi kırmayı akıl edene kadar tüm seçeneklerin bitmesini istiyoruz. Asıl biten şeyin kendiniz olduğunu fark etmenin pek bir manası kalmıyor.
Kanser tedavisinde hastalığın tespit edildiği evreler oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Siz kendi kanserinizin son evresinde kemoterapi almaya çalışıyorsunuz.
Tamda bu sebepten alışkanlıkların zamanla bir hastalığa dönüşeceğini düşünüyorum. Her alışkanlık için aynı son olacak demiyorum. Ama kötü olduğunu bildiğiniz, uyarıldığınız, bir kez bile bırakmayı düşündüğünüz bir şey nasıl olur da devam etmek için güç bulur? Hastalıklı bir düşünce hastalıklı bir hücreden daha az mı korkutucu? Kötü olan her şey üremeye daha fazla yer kaplamaya meyillidir, hastalıklı olan bir hücre gibi çevresinde sağlıklı olan her şeyi yavaş yavaş hiç sezdirmeden kendi emri altına alır. Fark ettiğinizde ise iş işten çoktan geçmiştir. Verdiği hasarlar doğurduğu engeller siz buna korku deyin, şiddet deyin, kilo deyin, tükenmişlik deyin hangi adı takarsanız takın bunlara alın yazısı ya da kader demeyin.
Kendim ettim kendim buldum sözü tam da bu günler için.
Kendi kendimizi alışkanlıklarımızın kurbanı ettiğimiz için içinden çıkamadığımız bataklıklara saplanırken kaderim de vardı bu diye avunmak insanın kendisine yapabileceği en büyük hakaret olur.
Düştüğünde kalkmasını bilmek gerek. Bir kez düşmek, iki kez düşmek hatta 10 kez düşmek mesele değil, farkına varıp kalkabilmeli insan. Kendi kendine edindiği alışkanlıkları gene kendi kendine bırakabilmeli.
Aksi taktirde kötü alışkanlıklar engellere, engeller bir çeşitli hastalığa, hastalıklar ise sonunun pekte parlak olmadığı tünellere doğru yol alabilir.
Kendime not: Saat 03:29 - Tarih 28.11.2017 - Varlığını bildiğim kötü alışkanlıklarım için bir şeyler yapmaya devam edeceğim.
Denemekten vazgeçmeyen herkese iyi geceler!
Instagram hesabımdan takip etmek için tıklaman yeter! @brandallfigure
0 Yorumlar